NDesign her geçen gün yaptığı yatırımlarla büyümeye devam ediyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, NDesign, 40 yıldır kullanıcılarına geniş ürün yelpazesi sunuyor.
Türkiye’nin 47 şehrindeki 121 mağazasıyla tüketicilerine hizmet veren marka, 6 kıtadaki 80 ülkeye yayılan ihracat ağıyla da Türkiye ekonomisine önemli katkılarda bulunuyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen NDesign Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, bu toprağın kültüründen, bu toprakta yaşayan medeniyetlerin bütün güzelliklerinden beslendiklerini belirtti.
Güleç, “Mezopotamya medeniyetine değer katan herkesin önünde saygıyla eğiliyoruz. Belli bir tahsilin ardından mobilya sektörüne 90’lı yıllarda başladık. Ama firmamız 40 yıllık birikimden gelen bir ekolün yansıması. Bugün biz 40 yıllık bir ekolü yönetiyoruz. Bunun 20 yılında Türkiye mobilya sektörünün bütün dinamiklerini inceledik ve uluslararası normlardaki ürünlerimizi de Mardin’in hoşgörü kültüründen esinlenerek tasarlıyoruz. Bu nedenle bugün burada açtığımız mağazamız bizim için ayrı bir anlam ifade ediyor.” ifadelerini kullandı.
Ahmet Güleç, Türkiye’deki mobilya sektörüne, kültür ve medeniyete dair tasarımlarıyla ilham olduklarını vurgulayarak, “Geldiğimiz noktada ‘tasarım yapmadığımız gün ölmüşüzdür’ diye bir felsefeyle hareket etmeye başladık. Fikirlerimiz o kadar çok ve derin ki tasarımda tükenmeyecek olduğumuza inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mardin’de yaptığımız bu açılış da bize büyük ilham olacak”
Ahmet Güleç, Cumhuriyetin ilk yüzyılını istikrarlı büyümeyle geçirdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“40 yıllık bir marka olarak cumhuriyetimizin 100. yılını hem yurt içinde hem de yurt dışında yakaladığımız başarılarla geride bıraktık. Hedefimiz ikinci yüzyılda da istikrarlı başarılarımızı sürdürerek gerek üretim gerekse istihdamla ülkemizin ekonomisine destek olmak. Yola çıkışımızdan 40, tasarıma başlayışımızdan 20 yıl sonra markalaşma sürecimizle birlikte geldiğimiz bu noktada Mardin’de yaptığımız bu açılış da bize büyük ilham olacak. Cemil Meriç’in ‘Işık doğudan doğar’ demesi gibi, biz de şunu diyoruz: ‘Mobilyanın geleceği tasarımdır’. Türkiye mobilyasının geleceğinin ise Anadolu ve Mezopotamya dinamiklerinin tasarıma aktarılması ve teknoloji temelli endüstriyel üretime geçilmesiyle olacağına inanıyoruz.”
