Kılıçdaroğlu parti mi kuracak?
Yazının başlığındaki soru bana ait değil. Ankara’da siyasete ucundan kıyısından bulaşmış, çok değil biraz siyasi okuma yapan herkes Kemal Bey’in köşesine çekilip oturma niyetinde olmadığının farkında.
Hatta iddia o ki, CHP’nin sonbahardaki tüzük kurultayını bekliyor. Orada şekillenecek dengelere bakacak, CHP’de yol yürüme imkanı kalmadığını görürse yeni bir parti için harekete geçecek.
Kaybettiği Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1.yıldönümünde KRT’de verdiği mesajlar ve hemen arkasından Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmesi bu iddiayı kuvvetlendiriyor.
Kılıçdaroğlu “Beni hançerlediler” dediği İmamoğlu, Özel ikilisi ve bu isimlere destek veren bazı eski kurmaylarıyla hesaplaşmakta kararlı. Bu hesaplaşmanın siyasi sonuçlarından birinin yeni bir parti olma ihtimali hiç de az değil.
Peki bu partide kimler olur?
CHP’de İmamoğlu- Özel dengesinde kendisine yer olmadığını düşünen küskünler..
Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan uzaklaştırılma şeklini kendilerine yönelik bir tasfiye olarak gören Aleviler…
HDP çizgisine yakın olmakla birlikte Kılıçdaroğlu’yla beraber rotayı CHP’ ye çeviren Kürtler..
Kılıçdaroğlu‘nun özgeçmişine CHP eski Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı dışında başka bir titr eklemek istediğini gösteren daha çok işaretler var. Onları da başka bir yazıda ele alırız.
Telefon kapattıran Yavaş-İmamoğlu kavgası
Ekrem İmamoğlu’na göre Mansur Yavaş ile aralarında hiçbir sorun yok. Hatta birileri ısrarla bu iki ismin arasını açmaya çalışıyor. İmamoğlu “Mansur Bey ile aramızda bir yarış arıyorlar. Bizim hizmet rekabetimiz olur, başka bir şey olmaz “ diyor.
Ama Ankara kulislerinde konuşulan başka bir hikaye var.
Hem İmamoğlu hem de Yavaş, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olmak istiyor. Seçim Haziran ayında yapılacak. Delege sistemi gereği yeni Başkan büyük ihtimalle CHP’li bir isim olacak.
Ancak İmamoğlu ve Yavaş’tan birinin yarıştan çekilmesi gerekiyor. Aksi taktirde rakip olacaklar! Ama ikisi de bu jesti birbirinden bekliyor. Çünkü ikisinin de asıl hedefi 2028’de Cumhurbaşkanı adayı olmak. Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı bu kadar önemli mi demeyin… Önemli.
O koltuğa oturan Cumhurbaşkanı adaylığı yolunda diğerine göre psikolojik üstünlüğü ele alır.
Gelelim yazının başlığındaki meseleye. Yavaş ve İmamoğlu bu konuyu telefonda konuşurken tansiyon biraz yükselmiş. Kimse “ Tamam ben çekileyim sen aday ol” dememiş. Ankara’da ikilinin telefonu birbirlerinin yüzüne kapattıklarını rivayet edenler bile var.
Çıkar yakında kokusu…
Düzce’de emekli yok muydu?
Oda TV’nin haberine göre CHP’de 81 ilin yerel seçim sonuçlarına dair kapsamlı bir rapor hazırlanmış. CHP’nin çalışmasında AK Parti’nin belediyeyi aldığı illere özel bir başlık açılmış. Bu illerden biri de Düzce imiş. Oda TV haberi “CHP’de Düzce şaşkınlığı” başlığıyla vermiş.
CHP’liler şaşırmakta haklı. Emekliler Düzce’de de tepki olarak sandığa gitmedi. Ekonomik sıkıntılar Düzce’de de etkili oldu. Yeniden Refah Partisi’nin adayı Türkiye çapında tanınan popüler bir isimdi. Buna rağmen Faruk Özlü yüzde 42 ile seçimi yeniden aldı.
Demek ki neymiş? Seçim sonuçlarını sadece emekliler ve ekonomideki sıkıntılar üzerinden okumak doğru değilmiş.
Her kim seçimdeki tabloyu sadece emekliye ve ekonomiye bağlarsa hata yapar. Bu ikisi seçimde belirleyici olmuştur ama sandıktan çıkan sonuçta etkili olan başka faktörleri de görmek lazım.
Bir tanesini biz yazalım… Doğru aday mesela.. … Kalanları siz tamamlayın..